İşaret Dili Eğitmeni Aylin Yıldız ile Söyleşi

Çorum  Halk Eğitim,Kadın Kültür Merkezleri ve daha birçok dernek de işaret dili  eğitimi veren Aylin Yıldız’la İşaret Dilinin Öğrenmenin Neden Bu Kadar Önemli Olduğu üzerine bir sohbet gerçekleştirdik…

-Aylin Hocam bana kısaca kendinizden ve eğitim hayatınızdandan bahseder misiniz?

Muğla Dalaman'da doğdum. Dört çocuklu bir ailenin en küçük çocuğuyum. Babam havacı olduğu için beş yıl bir yerde beş yıl bir yerde kalacak şekilde şehir şehir dolaştık. İlk ve ortaokulu Sinop'ta liseyi ise Bursa'da tamamladım. Üniversite okumaya Eskişehir'de başladım fakat özel sebeplerden dolayı açıktan bitirmek zorunda kaldım. İşaret dili eğitmenliğine başlamadan önce bir buçuk yıl uluslararası VIP özel korumalık yaptım.

- İşaret dili ile yolun nerede kesişti bu mesleğe nasıl başladınız?

İşaret diliyle yolum 2014 yılının mayıs ayının sonlarına doğru kesişti. Ablam o sıralar da Amasya Halk Eğitim de Muhasebe Öğretmeni olarak görev yapıyordu.Çalıştığı kurum da bir işaret dili kursu açıldığını, sınırlı kontenjan olduğunu ve hayatıma değişik açılar katmayı sevdiğimi bildiği için beni de bu kursa yazdırdığını söyledi. Üniversite hayatın bitene kadar edinmiş olursun belki gelecekte sana meslek olur dedi. Nitekim dediği gibi de oldu.

İki aylık hızlandırılmış bir eğitimin ardından bakanlıktan bizi özel bir sınava tabi tuttular.2014 yılının Temmuz ayı sonunda İşaret Dili Eğitimi üzerine belgelerimi tamamlayıp. Eğitmen olmaya hak kazandım.

İşaret dili öğrenimi neden işitme engellilerin hayatını nasıl etkiler?

Maalesef ki Milli Eğitim Bakanlığından kaynaklanan ama çalışma yapılırsa çözülebilecek bir durumdan dolayı işitme engellilerin okullarında işaret diliyle eğitim verilmiyor.

-Neden?

Nedeni şu, işitme engelli çocukların dudak okuma becerileri gelişsin diye benim öğrencilerime öğrettiğim gibi bir işaret dili eğitimi verilmiyor.

Oysa öğretilmesi gerekiyor. Nedeni ise işitme engelliler için, bizlerin işaret dili öğrenmemizde ki amaç hiç zorlanmadan kendilerini çok rahat bir şekilde karşıda ki kişiye aktarabilmeleri ve karşısındakilerin onları anlayabileceğini bilmeleri. Yani ders verdiğim öğrencilerime de söylediğim gibi ülkemize yabancı bir turist geldiğinde ve bize bir adres sorduğun da onu kendi dilimiz de tarif etmeye çalışıyoruz.

Bu kişinin ekstra olarak bu şekilde bir rahatsızlığı olduğunu düşünelim. Bizi anlamadığı için daha da sinirlendiğini, daha da korktuğunu ve daha da üzüldüğünü düşünelim.

Düşünün ki biz onun sorularına kendi dilinde cevap veriyor olsaydık, onu daha da rahatlatır, daha da onu güven duygusu verebilirdik.

İşte ülkemizdeki işitme engelliler için bizim işaretleri biliyor olmamızın faydası bu. Kendilerini daha rahat ifade edip, daha rahat topluma karışabilme becerilerini yükseltebilecekleri için bizlerin ve onların işaret dili bilmesi çok önemli…

 

- Meslek hayatın boyunca yaşadığın sende iz bırakan en önemli olay nedir?

Ben eğitmenliğin yanı sıra aynı zamanda çok uzun yıllar boyunca adliyelerde de çevirmen tercüman olarak çalıştım. İlk aldığım davalardan ve en etkilendiğim davalardan bir tanesini anlatayım.

25 yaşında işitme engelli bir genç kız iki tane adam tarafından kaçırılıyor ve maalesef hiç istemediğimiz şeyler yaşanıyor. Kızımız ailesi tarafından tekrar bulunduğunda babası ve abileri tarafından da şiddet görüyor ve bu şekilde Jandarmaya Jandarma aracılığıyla da bizlere intikal etti. Maalesef ki ülkemizde bu tür vakalara çok sık rastlıyoruz.

- Bu dili toplum içinde nasıl yayabiliriz?

Öğrenerek ve öğreterek yayabiliriz.

-Nasıl?

- Biz zaten toplum olarak İtalyanlar gibi günlük hayatta beden dilini çok ciddi derecede kullanıyoruz. İşaret dili zaten biraz daha işin gramerini öğrenme yani temellendirme…

Nasıl yayacağız? Daha çok öğreterek daha çok göstererek, daha çok varlığını bildirerek ihtiyacına inandırarak bu dili topluma yayabiliriz.

- Tatlıcadınınkitaplığına röportaj vermeyi kabul ettiğin için çok teşekkür ediyorum. Son olarak okuyuculara neler söylemek istersin?

Öğrenin, okuyun, araştırın ve web sitemizi takip edin demek istiyorum.