Kalbin Tatlı Telaşı : Aşk

Aşk; Kimyasal haliyle inceleyecek olursam feniletilametin + dopamin + norepinefrin + oksitosin + vazopressin + serotonin isimlerin bir araya getirerek oluşturduğu, kalbi hiç çarpmadığı gibi çarptıran,bazen çok acı verse de elini tuttuğu an sana dünyaları yerinden oynatabilirmişsin gibi hissettiren,devletlere çağ açıp çağ kapattıran dünyanın en güzel ve en acımasız duygusu… Gelin bu tatlı telaşa biraz esprili, biraz da sıcak bir bakış atalım; Hayata anlam katan, insanı derinden etkileyen ve bazen de zorlayan bir deneyimdir. Onun elini tuttuğunuzda hissettiğiniz o tarifsiz sıcaklık, dünyaları yerinden oynatabilecek güçtedir. Kimi zamaa tarihin akışını değiştirmiş, devletlere çağ açtırmış ve kapattırmış bir duygudur. Kleopatra ve Antonius'un aşkı, Troya Savaşı'nın mitolojik anlatımları, aşkın tarihte oynadığı büyük rolün sadece birkaç örneğidir. Kalbinize bazen koşu bandında, bazen de pofuduk bir yastıkta hissettiren" bir duygudur. Bazen "seni seviyorum" dediğinizde aldığınız bir gülümsemenin, bazen de hiç beklemediğiniz bir anda kalbinizi acıtan bir kelimenin ardındaki tatlı telaştır. Sonuç olarak, aşkın kimyası bilimsel olsa da, hissettirdikleri tamamen kişisel ve bir o kadar da evrenseldir. İşte bu yüzden aşk, dünyanın en güzel ve en acımasız duygusu olarak kalplerimizde yaşamaya devam eder.