Şiir Gibi Özgür

Bazı sabahlar şiirle uyanırım ben daha kendime gelemeden sevdiğim şiirlerin mısraları dolanır zihnim de bugün de o günlerden birisi sanki…

Çok sevdiğim yağmur havası içime işlemiş gözyaşı bulutları dolu yağdı yağacak gibi hissediyorum.Bu nedenle sizlere de çok sevdiğim bir şiir kitabını tanıtayım istedim.

Çok sevdiğim bir film de çok sevdiğim bir oyuncunun bir sözü vardı.

“Şiir yazmak için cehenneme gidip gelmiş olmak lazım ben gittim ama geri dönemedim.”

Ben de hep derim ki ;

Ömrün aşktan

Gecelerin gözyaşlarından geçmediyse

 Anlamsız gelir şiirler...

Ben şair de değilim yazar da sayılmam tek bildiğim yüreğine ağır geldiği zaman bir şeyler ve konuşamadığın da hiç kimseyle sarıldığın kendi cümlelerin oluyor.

Çok sevgili Hilal Durdaşoğlu’nun ruhundan dökülen mısralara geldim sizlere bugün...

Toplumsal konulara, aşk’a ama en çok da bekleyişlerin içinize işlediği bu kitap derinlerin de koskoca bir dünya sunuyor size...

Çok fazla şiir okuyan birisi olmasam da duygu geçişlerine öyle güzel yer verilmiş aşkın belki de beklemenin en yüce hali öyle güzel anlatılmış ki her bir şiirin ardından okumayıp da yaşadığımı fark ettim.

Demem o ki şiirler özeldir ve sizin için okuyan birileri varsa sizde özelsinizdir.

Sevgiyle Kalın…

"Gitgide büyüyor, canıma sığmıyorsun.

 Tıklım tıklım oluyor ruhumun sokakları,

 En kaybolmuş sokaklarımda bile sen yürüyorsun."