İstanbul İçin Son Çağrı

Herkese Selammmm ;

Sizlere birlikte en çok anılan, en çok sevilen çiftin yıllar sonra bir araya gelerek çektikleri bir filmin yorumu ile geldim...

İstanbul için Son Çağrı

Karşınız da Beren Saat ve Kıvanç Tatlıtuğ...

Filmin fragmanı ilk çıktığında Bihter ve Behlül hayatın farklı zamanlarında bir araya gelmişler ve nihayet ölümlerden entrikalardan uzak mutluluğu yakalamışlar diye düşünmüştüm ve güzel ateş ateş bir romantik komedi filmi seyredeceğim için heyecanlıydım.

Işıltılı New York sokakları Serin'in söylediği bana da pazar gecelerini ve Parlement Gece Sineması'nı hatırlatsa da maalesef ki beni derinden çarpacak bir etki bulamadım...

Gelelim konusuna;

Serin'in sarı renk bavul New York Havaalanında başka bir bavulla karışıyor. Durumu fark eden Serin bavulun sahibine ulaşmaya çalışırken yine havaalanında karşılaşıp etkilendiği Mehmet'ten içinde bulunduğu zor durumdan kurtulmak için çaresiz yardım istiyor.

Yolları Serin'in bavulunu yanlışlıkla alan adamın oteline düşüyor çünkü bavulun sahibinin de ertesi gün bu otele geleceğini öğreniyorlar.

Biraz anlık etkilenmelerin biraz da olayın tesadüfi boyutuna kapılan ikili birbirlerine Ryan ve Samantha diye hitap ediyorlar.

Sizce olaylar böyle tatlı tatlı devam eder mi tabii ki hayır zaman geçtikçe tozpembe bulutlar dağılıp yerine acımasız gerçeklere bırakır her ikisi de başka insanlarla evlidir.

Çiftimizden yasak ama tatlı bir aşk daha....

Nuran Evren Sit'in kaleminden cok beklentiye girmeden izlemesi keyifli, benim gibi hasta olupvyataktan kalkamiyorsanız ya da haftasonu birkaç saat hayatı askıya alayım diye bir düşünceniz varsa ideal bir film..

Eğer sizlerde seyrettiyseniz yorumlarda buluşalım..

Sevgiyle Kalın...