Siz hiç bir kitap karakterine aşık oldunuz mu ?
Biz hayatını kitaplar üzerine kuran insanlara sorulan başlıca sorulardan birisidir bu ? İşte Kül tam da bu soruya cevap niteliğinde bir film...
Babasının mirası olan yayınevinin sahibi Kenan ve karısı Gökçe 10 yıllık evli ve mutlu görünen bir çifttir. Yıldönümlerini arkadaşlarıyla birlikte kutlamayı tercih etmişlerdir. Gelen kitap dosyalarını herkesten önce okuyan ve basılıp basılmayacağına karar veren Gökçe davetten sıkılıp eve girdiğinde gelen kargolarda bir kitap dosyası dikkatini çeker.
“Kül”
“Kül hiç yanmayacak olandır, yanan bir aşktan kalan tortudur…
” "M" olarak isimlendirilen kişinin etrafında geçen ve yasak bir aşk hikayesinin anlatıldığı kitap Balat da geçmektedir,dahası satırlar o kadar gerçektir o kadar yaşanmışlıķla doludur ki Gökçe'nin tüm dünyası bir an da bu kitap olur.Öyle ki Balat'a kitapta anlatılan olayların geçtiği mekanları dahası M'yi aramaya başlar ve böylece ilk önce Müşfika Pastanesine gider.
Sonrası olaylar olaylar...
Şimdi gelelim benim görüşüme; Filmin ilk başları bana çok büyülü gelse de Gökçe'nin M'ye bir an da tutkuyla bağlanması,kavga dövüş çekişerek birlikte olmaları,peşinden kör kütük sorgulamadan her yere gitmesi abartılı bulduğum bazı yerler...
Ve tabii ki en son'u tüm yasak aşklarda andığımız Anna Karenina ve tabii ki Tolstoy tüm filmi bir gösteriye dönüştürüyor. Velhasıl kelam izlemek isteyenler ayrıntıları fark ettikleri zaman filmden keyif alacaklardır.
Sevgiyle Kalın...
0 YORUMLAR
Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...