Attila İlhan

Attila İlhan

Romanlarıyla şiirleriyle denemeleriyle bu dünyadan bir Attila İlhan geçti.

Çoğumuz onu ölümsüz aşk şiirleriyle anıyor olsak da aslında yazdıkları çoğu zaman yaşadıklarından özellikle de ülkenin siyasi durumundan esinlenmiş.

Zannediyorum bunun temelini ise 16 yaşında bir lise öğrencisiyken Nazım Hikmet’in şiirini kız arkadaşına yolladığı için ‘komünizm propagandası’ yapmak suçundan tutuklanarak Sansaryan Han hücresine atılması oluşturmuştur.

Hapisten çıktığı zaman Gerçek Gazetesinde ilk siyasal yazılarını kaleme almıştır.

1940’lı yıllar şairin ilk şiirlerini yazmaya başladığı zamanlardır.1946 yılı ise Cumhuriyet Halk Partisi’nin düzenlediği şiir yarışmasında ‘Cebbar Oğlu Mehemmed’ şiiriyle ikinci olur.

1948 yılında ilk şiir kitabı ‘Duvar’ı çıkarır.

Kitaba adını veren ‘Duvar’ şiiri  II. Dünya Savaşı içinde zulme uğrayan bütün dünya duvarları için yazılmıştır.

Ben bir duvarım hiç güneş görmedim

Sen hiç güneş görmemiş bir başka duvar

Biz de duvarız dinleyen duyan düşünen duvarlar

Ve bizim kucağımızda kasırgalı insanlar

 İşte o çocuk yumruklu dev o dev yumruklu çocuk’

1949 yılında Paris’e gider ve 5 yılını orada geçirir.

1954 yılında ‘Sisler Bulvarı’ ve ‘Yasak Sevişmek’ şiirinde bir taraftan Paris günlerini dizelerinde ölümsüzlüğe dönüştürür.

Sinema yıllarında 15 senaryo ’ya Ali Kaptanoğlu ismiyle imza atsa da beklediğini bulamayınca 1960’da Paris’e geri döndü.

Sonrasında ise İzmir Yılları sekiz yıl burada kalan Attila İlhan bu süre zarfinda Demokrat İzmir Gazetesinin başyazarlığını ve genel yayın yönetmenliğini yürüttü. Aynı yıllarda, şiir kitabı olarak Yasak Sevişmek ve Aynanın İçindekiler serisinden Bıçağın Ucu yayınlandı.

1968’te evlendi, 15 yıl evli kaldı.

1973’te Ankara’ya yerleşerek Bilgi Yayınevi’nin danışmanlığını üstlendi.

Ankara ise ona Sırtlan Payı,Yaraya Tuz Basmak şiirlerini ve son olarak da Fena Halde Leman adlı romanını verdi.

Sonrasında İstanbul’da Milliyet ve Gelişim Yayınları ile devam etti. Bir süre Güneş gazetesinde yazan Attilâ İlhan, 1993-1996 yılları arasında Meydan gazetesinde yazmaya devam etti. 1996 yılından itibaren köşe yazılarını Cumhuriyet Gazetesi’nde sürdürdü.

1970’lerde Türkiye’de televizyon yayınlarının başlaması ve geniş kitlelere ulaşmasıyla beraber Attilâ İlhan da senaryo yazmaya geri dönüş yaptı. Sekiz Sütuna Manşet, Kartallar Yüksek Uçar ve Yarın Artık Bugündür halk tarafından beğeniyle izlenilen diziler oldu.

10 Ekim 2005’de ise şiirlerini, sevenlerini en çok da kız kardeşi Çolpan İlhan’ı geride bırakarak aramızdan ayrıldı.

Şiirlerin sonsuza kadar bizimle yaşayacak Kaptan Ruhun Şad Olsun...

 

 

 

 

0 YORUMLAR

    Bu KONUYA henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu sen yaz...
YORUM YAZ